Friday, October 9, 2009

Dünyanın en iyi 100 üniversitesi açıklandı

Radikal - 8 Ekim 2009

İşte Dünyanın en iyi 100 üniversitesi

Özellikle ABD ve Avrupa ülkelerinde sonbahar aylarında eğitim döneminin başlamasıyla bu tip haberleri sıkça görürüz. Haber İngiliz Guardian Gazetesi tarafından düzenlenmiş ve araştırmayı yapan 2 özel araştırma kurumundan bahsedilmiş.

Bu araştırmalar üniversitelerin reklamlara ayırdığı bütçelerle yürütülmektedir. Yani fazla para veren üniversite listede üst sıralara tırmanmaktadır. Dikkat ederseniz haberde araştırmaların hangi istatistiklere dayandırıldığı da belirtilmemiş. Bu istatistiklere örnek olarak; üniversitede yayınlanan makale sayıları (ulusal-uluslararası makaleler, hakemli-hakemsiz dergilerde çıkan makaleler bazı örneklerdir), labaratuar ve araştırma imkanlarının genişliği ve ayrılan fonlar, öğrenci başına düşen öğretim görevlisi sayısı ve üniversitenin sağladığı sosyal imkanlar verilebilir. Yine de dikkate değer olan şey, bu listelerin ilk 20 üniversitesinin hiç değişmemesidir.

Bu kurumlarda görev alan akademisyenler eğitim kalitesini kaçınılmaz olarak yükseltirken, üniversiteler sadece kendi aralarında reklam yarışı yapmaktadır. Bu maliyetler özellikle ABD'deki üniversitelerde okul ücretlerine yansıtılmaktadır. Bir başka ilginç nokta da ilk 50 üniversite içinde Avrupa üniversitelerinin azlığıdır. ABD ve Britanya'daki üniversiteler geniş bir yer tutmaktadır.

Tuesday, October 6, 2009

Dungeons and Dragons - Tiny Adventures

İlk post'umu tamamladıktan sonra blog sayfamda en çok yer tutacağını düşündüğüm pc oyunları konusunda bir post oluşturmayı uygun gördüm.

Dungeons and Dragons - Tiny Adventures (DnD), facebook uzerinde oynanan d20 tabanli bir oyun. Tarayıcı tabanlı (browser based) olduğundan herhangi bir kurulum (setup) gerektirmiyor. Aldığınız görevler (find adventure butonundan) birbirini izleyen olaylardan oluşuyor ve anladığım kadarıyla oyuncular birbiriyle kapışamıyor (PvP mod'u yok, sadece quest yapabiliyoruz). Bu olaylar sonuçlandıktan sonra güncelleme (update) şeklinde sonuçları alıyoruz. Oyunun arayüzü oldukça basit. Karakter gelişimi kendiliğinden ilerliyor, stat dağıtma, skill seçme gibi şeyler sözkonusu değil. Yağma (loot) ile gelen eşyalar (item) , ekipman (inventory) kısmında kahramana giydiriliyor. Bir de dükkan (shop) var, burada bir sonraki maceraya (adventure) kadar alabileceğimiz item'lar, kabul yada ret gönderene kadar bizim için bekletilen item'lar ve üzerimizde olan ama kullanmadığımız item'lar olmak üzere 3 kısım var. alım satım işleri buy/sell butonuyla basitçe yapılıyor. Arkadaşlar (friends) sekmesinde ise facebook hesabından bu oyunu oynayan arkadaşlarımızı görebilir, onlara ek özellikler (buff - her zarınıza +1 - veriyor) ve iyileştirme büyüsü (heal) atabiliriz. Hero görev yaptıkça deneyim (exp) ve altın (gold) kazanıyor. Experience ilerledikçe hero seviye (level) atlıyor ve güçleniyor. Gelen gold ile de daha iyi item'lar alabiliyorsunuz. Daha geniş bilgiyi de FAQ kısmından inglizce olarak alabilirsiniz.

Burada kısaca da d20 sistemini anlatmaya çalışayım bilmeyenler için. Karşılaştığınız olayların daha önceden oyunu yazan tarafından bir zorluk seviyesi (difficulty class) vardır. Attığınız zar bu dc'ye eşit yada büyük olursa görevi yapmış (success) olursunuz. Eğer 20 atarak görevi yaparsanız üstün başarı da verilebilir. Şayet attığınız zar bu dc'den küçük gelirse, o zaman başarısız (failure) olursunuz. Attığınız zar 20 yüzlü zarda attığınız rakam ile stat'larınızdan gelen bonusun toplamına eşittir. Bir örnek verelim: hero bir duvarın önünde durur. bu duvardan atlamak istemektedir. ancak yüksekçe bir duvardır ve üzerinde el ayak koyacak bir yer de yoktur. Bu durumda oyun yöneticisi (DnD deyimiyle dungeon master=dm) bu olayın zorluğunu 15 olarak belirler (dc=15). Duvardan atlamak çeviklik (dexterity) ile ilgili bir olaydır. Bu durumda kahramanın dex bonusu göz önüne alınır (örneğin 3 olsun). 15-3=12 olduğundan oyuncunun zarda en az 12 atması gerekmektedir. Oyuncu zarı atar, 12 ve üzeri bir puan elde ederse hero duvardan atlar. Eğer 20 atarsa, o zaman heromuz duvardan atlarken bir de perende atar ve artistik bir düşüş gerçekleştirir. Şayet oyuncu 12 den düşük atarsa o zaman hero duvardan atlayamamıştır. Eğer 1 atarsa bu durumda duvardan atlamaya çalışırken düşmüş ve canı yanmıştır, ceza alır (örneğin hp kaybeder, kaç hp kaybedeceğini dm belirler ve uygun bir zar attırır ben olsam d2 attırırım, hero ya 1hp ya 2hp kaybedecektir).

Oyundaki olaylar da aynı bu sistemle ilerlemektedir. Find Adventure'a girdiğinizde bir olay olmasını beklersiniz. Olayın hangi stat ile ilgili olduğu ve dc'si önceden belirlenmiştir. Siz de d20'nizi atar, bonusunuzu eklersiniz. Şayet dc'yi yenebilirseniz görevi yapmış olursunuz ve ödülleri (loot item, gold, exp) kazanırsınız. Olayı size anlatan kutucuk kırmızı renkli ise failure, yeşil ise success, mavi ise rare görev, bronz ise hikaye(story) görevidir. En büyük ödüller rare görevlerden, sonra story görevlerinden gelmektedir. Bu esnada eğer arkadaşınız size buff atarsa, tüm zarlarınıza +1 verilecektir. Hp'nize de dikkat edin, görev sırasında 0'a inmemelidir. Bu durumda görev sona erer ve hero dinlenmeye başlar. Bunlar dışında bir kayıp yaşamazsınız. Oyunda 2 şekilde hp toplarsınız: ya adventure'a girerken yanınıza healing potion alırsınız(bir kullanımlık fiyatı 130 gold, 20 hp veriyor) ya da adventure'a girmezsiniz. Bu durumda hero belirli bir sürede iyileşecektir.

Oyunda en fazla Level 11 oluyorsunuz. Bu seviyeden sonra generation 1'e geçiyorsunuz. Yani yeni bir kahraman yaratıp onu oynamaya başlıyorsunuz ama bir önceki kahramandan bir item miras (heritage) alıp yenisine verebiliyorsunuz.

Bu da oyunun Facebook adresi:
http://apps.facebook.com/tinyadventures

Umarım faydası olmuştur. İyi eğlenceler.

Monday, October 5, 2009

İlk Post

Ekim ayı hayatımda çoğu zaman yeniliklere, başlangıçlara sahne olmuştur. Yaz havasıyla geçip giden üç ay, eylül ayı uyanış faslıyla son bulur. Dolayısıyla ekim ayı hareket bereket getirir. Zorlu geçecek kış aylarının habercisi olan sonbaharın, belki de en güzel ayıdır ekim.

Ben de yine böyle bir ekim ayında blog sayfası düzenleyerek farklı birşeyler yapmak istedim. Bundan önce gah arkadaşlarımın blog sayfalarını, gah internette faydalı bulduğum blogları incelerdim. Şimdi ise bu satırları okuyan kişilere kendi düşüncelerimle seslenebilmenin, kısmen de olsa düşüncelerimi ifade edebilecek olmanın garip hissini taşıyorum. Bu bahsettiğim, Ekim ayının etkisi olsa gerek.

Blog yazarlığı zımni kurallarında "İlk post her zaman çok önemlidir" diye biliyorum . Çünkü uzunca bir süre bu post sayfa yüklendiğinde ilk görüntülenen post olacak. Yenileri geldiğinde de değerini kaybetmeyecek, çünkü bu bir ilk. Hep sonraki postlarımı bununla kıyaslayıp blog yazarlığında ne kadar aşama kaydettiğimi izleyeceğimi düşünüyorum. Daha öğreneceğim çok şey var.